TÜİK, Ağustos ayı konut satış istatistiklerini kamuoyuna duyurdu ve elde edilen verilere göre, Türkiye genelindeki konut satışlarının Ağustos ayında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1,1 oranında bir azalma yaşadığı görüldü. Bu dönemde toplam konut satışları 122 bin 91 olarak kaydedildi. Ancak aylık bazda bakıldığında ise, konut satışlarında yüzde 11,4’lük bir artış gözlendi.
İstanbul, konut satış oranı yüzde 14,3’lük bir payla öne çıktı ve 17 bin 408 konut satışıyla listenin başında yer aldı. İstanbul’u, 11 bin 7 konut satışı ve yüzde 9,0’luk bir pay ile Ankara izledi. İzmir ise 6 bin 504 konut satışı ve yüzde 5,3’lük bir payla üçüncü sırada yer aldı.
Konut satışlarının en düşük olduğu illere baktığımızda ise sırasıyla Ardahan (39 konut satışı), Hakkari (67 konut satışı) ve Artvin (139 konut satışı) gibi iller öne çıktı. Bu veriler, Türkiye’deki konut piyasasının mevcut durumunu ve farklı bölgeler arasındaki satış farklılıklarını göstermesi açısından önemli bir referans noktası olarak kabul edilir. İnşaat ve gayrimenkul sektöründeki gelişmeleri anlamak ve ekonomik analizler yapmak için bu tür istatistikler büyük bir öneme sahiptir.
İpotekli Satışlarda Azalma Gözlemlendi
Türkiye genelindeki ipotekli konut satışlarına dair Ağustos ayına ilişkin istatistikler açıklandı ve bu verilere göre, ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 26,1 oranında bir azalış göstererek 16 bin 375 olarak kaydedildi. Toplam konut satışları içindeki ipotekli satışların payı ise yüzde 13,4 olarak gerçekleşti. Ocak-Ağustos dönemine ait verilere bakıldığında ise, bu dönemde gerçekleşen ipotekli konut satışlarının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28,0 oranında bir azalışla 152 bin 438 olarak belirlendiği görüldü.
Bu istatistikler, Türkiye’deki konut piyasasının ve ekonominin genel sağlığına dair önemli bir gösterge olarak kabul edilir. İpotekli konut satışlarının azalması, konut piyasasının ve ekonominin belirli bir dönemdeki durumunu yansıtır. İpotekli satışların payındaki değişiklikler, tüketicilerin kredi erişimi ve ödeme kapasiteleri hakkında bilgi sağlar ve ekonominin sağlamlığını ölçme konusunda önemli bir araçtır.
